6 Ocak 2015

GİŞELERİN KRALİÇESİ JENNIFER LAWRENCE ÇOOOOK KOMİK...

Yılın en çok konuşulan isimlerinden ABD’li aktris Jennifer Lawrence 2014'de gişede elde ettiği başarıyla tüm yıl gündemdeydi, 2015'de de yine gündemde olacağı kesin.... Lawrence, Forbes dergisi tarafından hazırlanan “2014’ün En Çok Hasılat Yaptıran Oyuncuları” listesinde birinci sıraya oturdu.

24 yaşındaki Oscar ödüllü oyuncunun başrollerinde yer aldığı ‘Açlık Oyunları: Alaycı Kuş’ ve ‘X-Men: Geçmiş Günler Gelecek’ filmleri dünya genelinde 1 milyar 400 milyon dolar hasılat elde etti.

Jennifer Lawrence başarılarının yanında aynı zamanda çok da sevilen biri, neden mi? Çok doğal, kasıntı değil ve çooook komik. işte birkaç anektot:


Hollywood’un pompaladığı, televizyondan ve dergilerden dayatılan güzellik anlayışına karşı. O kalıplara girmeyi reddediyor: “Eğer biri diyet kelimesini fısıldamaya bile kalkışırsa çok sinirleniyorum. Cevabım ‘Defol git’ olur.”

Konuk olarak katıldığı Jimmy Kimmel Show’da, doktor macerasını anlatıyor kahkahalarla: “Bugün doktora gittim ve göğüs röntgenim çekildi. Öğrendim ki iki göğsüm eşit değilmiş.”

Bir etkinlik öncesi ayaküstü verdiği bir röportajın başında kendisine “Nasılsınız?” diye soran muhabire cevabı “Çok iyiyim, az önce cebimde iki tane naneli şeker buldum” oluyor.



“Açlık Oyunları-Ateşi Yakalamak” filminin okyanus kıyısındaki çekimlerinin en güzel yanının rol arkadaşı Josh Hutcherson ile okyanusa girip birlikte çiş yapabilmek olduğunu söylüyor.

Filminin tanıtım çalışmaları sırasında hayranlarıyla bir soru-cevap etkinliği için bir araya geldiğinde bir hayranı klasik soruyu patlatıveriyor: “Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?” Elbette JLaw (hayranları ona böyle seslenmeyi seviyor) klişe bir cevap vermiyor bu soruya. Otelde çalşan bir temizlik görevlisi olmak istermiş çünkü temizlik yapmayı ve insanların eşyalarını kurcalamayı seviyormuş.


Kendisi de Hollywood’un en ünlü isimlerinden biri olmasına rağmen bir başka meslektaşını gördüğünde hâlâ çok heyecanlanıyor. Bir davette Catherine Zeta Jones ve Michael Douglas’ın onun masasına doğru geldiğini görünce heyecandan koltuğuna mıhlanıp kalışını anlatıyor. Sonra yanlış masa deyip başka yöne doğru giden çiftin bu davranışının sebebini “Ağzımdan salyalar aktığını gördüler” herhalde diye açıklıyor.


Kırmızı halıda gerçeküstü prensesler gibi arzı endam eden meslektaşlarından çok farklı. Dior’un yüzü olduğundan beri belki o da prensesler gibi görünüyor Dior kıyafetleri içinde ama kesinlikle öyle davranmıyor. Oscar töreni öncesi kırmızı halıda kendisine yönetilen soruları cevaplarken “Bütün gün yemek yeme fırsatım olmadı. Şu an gerçekten çok açım. Konuştuğunu görüyorum ama tek duyduğum patates kızartması, patates kızartması, patates kızartması. Sanırım köşede bir McDonald’s görmüştüm” deyip iştahla dudaklarını yalayıveriyor.




Altın Küre Ödülleri töreninde ne giydiğini soran muhabire “Dior haute couture” cevabını veriyor vermesine ama “Haute ne demek bilmiyorum ama böyle söylemek zorundayım” demeden de edemiyor.

Yine başka bir kırmızı halıda ayakkabılarını Jimmy Choo diye anlatırken, ayaklarına doğru zoom yapan kameramana “Pedikürüm çok fena, ayağım çekme” diyebiliyor.



En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kabul etmek üzere sahneye çıkarken Dior Couture’ü içinde yere kapaklanıp belki de bir başkası için felaket olabilecek bu durumu toparlamayı başarıyor. Sonrasında düşmesiyle ilgili “O an aklınızdan ne geçti?” sorusuna “Şu an size söyleyemeyeceğim F ile başlayan bir kelime” diye cevap veriyor.


İşte böyle alem bir kişi kendisi, ve herkes gibi ona bayılıyoruz :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...